Gazeteci Fatih Altaylı, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada 2 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Olayın Geçmişi:
Memur-Sen’in öncülüğünde Ankara’da düzenlenen Büyük Gazze Yürüyüşü, Türkiye’nin dört bir yanından yoğun katılımla gerçekleşmişti. Ay yıldızlı bayraklar taşıyan vatandaşlar, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Kahrolsun İsrail, kahrolsun PKK”, “Türkiye’de Gazze’de teröriste geçit yok” gibi sloganlarla meydanları doldurdu.
Fatih Altaylı, yürüyüşe dair ifadeleriyle büyük tepki topladı. Altaylı’nın yürüyüşe katılanlar için sarf ettiği “Ulan alçaklar, ulan şerefsizler, ulan aşağılık herifler” ifadeleri, toplumda infiale yol açtı. Bu sözlerin, onurlu Türk milletine ve onun inanç değerlerine açık bir hakaret olarak algılandığı belirtilerek, Memur-Sen ve çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından hukuki süreç başlatıldı.
Mahkeme Süreci ve Karar:
İstanbul 72. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Fatih Altaylı’nın halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği ve toplumda ayrışmaya neden olacak söylemlerde bulunduğu kanısına varıldı. Mahkeme, Altaylı’yı 2 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum etti.
Tepkiler:
Memur-Sen Tokat Şube Başkanı Şaban Ceylan, mahkemenin bu kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Ceylan, gazeteciliğin evrensel ilkelerine uygun davranılması gerektiğini vurgularken, “Bu karar, toplumda kimsenin ayrımcılık yapamayacağını ve halk arasında nifak tohumları ekemeyeceğini ortaya koymaktadır,” dedi.
Toplumdaki Yankılar:
Mahkeme kararı, basın özgürlüğü ve gazetecilik etiği açısından geniş yankı uyandırdı. Bazı kesimler kararın, gazetecilere yönelik bir sınırlama getirebileceği endişesini taşırken, diğerleri ise toplumun manevi değerlerinin korunması açısından bu tür kararların caydırıcı olabileceğini savundu.
Fatih Altaylı cephesinden henüz bir açıklama yapılmazken, sürecin Yargıtay’a taşınabileceği belirtiliyor.